Bir terennüm ver sevgilim,
Seni bunlara kafiye yapamam.
Sabahın saplandığı doğrudur sancımıza,
Sükunumdan paylaşırız şimdi,
Yaralarımdan bölüşür biraz.
Sabahın kastı alenîken sancımıza,
Gece, biz çocukken de mühimdi,
Sorulmaz yaşı hıncımıza.
Bir temenni ver sevgili,
Seni sensiz bulamam.
Yürüyüp gitti zaman,
Bir katmanda kayboldum.
Sayende bir tarifim olacak,
Varlığın özüne hücum,
Aşık ile maşuk muyum,
Deniz ile kum…
Bir tebessüm ver sevgili,
Seni hâfi kılamam.
Saklanacak tek yer,
Sendedir başkası hapis.
Göğsümü fışkırmalıdır yurduma yaşam,
Hem otuz kere ALLAH-u Ekber,
Hem de babam polis.
Bir tefekkür ver sevgili,
Bî-efkar duramam.
Ağrı dinç, sevgi dinç, korku dinç,
Sevgi dinç, ağrı dinç, uyku hiç,
Ey yaramdan onduran yüksek sevinç,
Aşkı bilmiyorsam eğer,
Senden öğrenmeliyim.
Atlar kaldırıldı yürürlükten,
Uzakta rabıta kadar evim,
Sayılmam elbet tek başına,
Yorgunum ve eve gitmeliyim.
Bir teveccüh ey sevgili,
İzi meşkûk olamam.
Uyandır yalıtkan uykulardan kıpraşalım,
Yalnızlık büyük bir iddia,
Ama kar yağsın olur mu?
Karanlık demesinler yağmura,
Uslaşalım,
Yok bir bahanen kör duygu.
Ayna önlerinde her gün,
Bir tebessümle îma edilen kargaşa,
Uzak ve sakin sus sesleri,
Direnişin tazeleyici uğultularıyla,
O neferler ki sayende talimat alıp,
Gece vakti çıkartılan soğuk su sesleri…
Tavrımız yüzleşmek zehrin akıntılarıyla,
Nerede bir çalkantı var,
Nerede bir yatışmış nabız,
Başka haberler taşıyorsa rüzgar,
Biz ki başka rüzgarlar taşırız.
İşimiz değil mi bürünmek sana,
Aç sadrımı insanlığa hayret saçayım,
Seni kafiye yapamam bunlara,
Denk değil ağrıları mısraların.
Hâfî