375 views 6 mins 0 yorum

Panoptikondan Gönüllü İfşaya

In Deneme
Nisan 17, 2023

İnsan muallak bir varlıktır. Arada kalır, hem de çokca. Bir tarafa doğru koşmaya niyet etse, takılır kalır ilk adımda, düşer yere. Düşüşü bazı şeyleri hatırlatır. Bu bir tezekkürdür, ama kaale almaz. Diline bile dolamadığı şeyi, kalbine indirmesi mümkün değildir. Asılı kalan şeyler arasında kalp de varsa, tarumar olmuş bir hayattan bahsetmeliyiz demektir. Kalbin asılı olması, yerinde olmaması, akması gereken yerlere akmaması demek, felaketidir insanın. Her sabah kalkar, yirmi çeşit kremini vücuduna sürer, saçlarını tarar, yeni elbiselerini giyinir, sporunu yapmıştır çoktan. Kahvesini yudumlarken hayatı “instagramlar”. Eğer biraz faal biriyse, kendi yaptığı olağanüstü şeylerin de büyük insan kitleleri tarafından görülmesi için “reels” çeker. İnsanın bu katmanda muallakta kalması, asılı kaldığı yerle hayatını felç etmesi demektir. Hasbelkader çocuğu varsa, onun dikkat dağınıklığını çeşitli karışımlarla çözmeye çalışır. Bilmez ki kendi yaşadığı varlık zemini, dikkatin bir yere teksif edilmesi tehlikesine karşın kurulmuş oyunlardan ibarettir. Oyun oynamalı, oyalanmalıdır, gözü de eli de oynaşta olmalıdır. Kafasını kaldırıp, gökyüzüne bakmamalıdır. Baktığında da, geçen uçakların bıraktığı izlerle meşgul olmalıdır. Yıldızlar onun için yalnızca bilimsel verilerden ibarettir. Telefonuna indirdiği o ilginç uygulamayla, hangi yıldıza hangi insan tarafından hangi adın takıldığını bilmek yıldızlarla oyalanmanın biricik yoludur.

Hayatımız, hepimizin herkesleştirilmesi üzerine inşa edilmiştir. Hepimiz herkesleşince, kimsenin sesini işitmeyeceğiz. Seküler bir vicdan bile olmayacak ortada. Baudrillard’ın dediği gibi, her şey haber düzeyinde olup bitecek artık. Halbuki haber, getireni de geleni de mesul kılar. İşiten artık mesuliyet altındadır, bilmek ızdırap vericidir. Bilinen şey gaibi malum kılmış, yeni bir dünyanın yolunu açmıştır. Bunun için bir gözetleme düzeninin yürürlükte olması gerekir. Jeremy Bentham, 1791’de “Panoptikon” isimli bir hapishane planı yayınladı. Bentham’ın hapishanesinde herkes ve her şeyin gözetlenmesi, görünürlük ilkesi bu planın merkezinde yer alıyordu. Merkezi gözetlemeden hiç kimse kaçmaya teşebbüs dahi etmemeliydi. Daire biçiminde inşa edilen binada mahkumların dinlenme odaları dairenin kenarındaydı. Gardiyanın dinlenme odası ise merkezdeydi. Bentham yalnız cezaevlerini değil, hayatın her alanını, kurumları panoptikonlaştırmak için eserler kaleme almıştı. (Földenyi, 2020, s. 37-38)

Hayatımız, hepimizin herkesleştirilmesi üzerine inşa edilmiştir. Hepimiz herkesleşince, kimsenin sesini işitmeyeceğiz. Seküler bir vicdan bile olmayacak ortada. Baudrillard’ın dediği gibi, her şey haber düzeyinde olup bitecek artık.

Geldiğimiz noktada ise hayatı kendi elimizde panoptikonlaştırıyoruz. Gözetleme artık zorla değil, kendi isteğimizle, taaten vuku buluyor. Evvela kendimizi bir veriye dönüştürüyor, peşi sıra ise bu veriyi havuza aktarıyoruz. Post-Privacy’i çoktan geçtik. Mahremiyet-sonrası bir toplumun da ötesindeyiz. Mahremiyet-sonrası isimlendirmesi, varlığını kabul ettiği mahremiyetin sonralığını ifade ediyor. Şimdi ise bu husus değerler hiyerarşimizde kendine çok küçük ölçekte dahi yer bulamıyor. Yok olan, tamamen ortadan kalkan, öncedenliğini de yitirmiş demektir.
Sömürgeleştirilen milletler, öncelerini bilmezler. Bildikleri takdirde ise sömürge boyunduruğundan kurtulurlar. Küresellik yalnızca Anglo-Amerikan tipi Kapitalizm yalnızca her şeyi alım-satıma dönüştürüp zaten silikleşen sınırları yok ederek ortadan kaldırmaz, insanın hususiliğinin de altını oyar. Batı’da bir kaçış yolu olarak insanlar yeni dini hareketlere tabi olma yolunu seçerken, bizim topraklarımızda dinin rengini belli ettiği her fiilin gürültüye kurban edilmeye gayret edilmesi durumumuzun ne kadar vahim olduğunu ifşa etmektedir.
Hayatı asılı olarak yaşamaktan kurtulmalıyız. Hayatı ciddiye almalıyız. Kalbi asılı olanların, akılları belki daha fazla çalışır. Ancak bu akıl en nihayetinde insanın kendi kendini tahribinin de adıdır.

Földenyi, L. F. (2020). Yaşayan Ölümün Mekanları: Kafka, Chrico ve Diğerleri. (E. Güler, Çev.) İstanbul: Vakıfbank Kültür Yayınları.


Fatih TEKİN

/ Published posts: 64

Nedamet'te yazar. Son Kıvılcım dergisinde editör. İlk kitabı "Modern ve Postmodern Kıskacında" 2023 yılında yayımlandı. Erzurum'la İstanbul arasında.

Bir yanıt bırak
You must be logged in to post a comment.