- Kaide
Hz. Allah’ın kemal sıfatı ile vasıflanan tek varlık olması, Hz. Allah’ın dışındaki varlıkların noksanlık sıfatıyla vasıflanmalarını gerektirir.
Hz. Allah’ın kemale erdirmesi olmadan hiç kimse kâmil olamaz. Onun kemale erdirmesi, fazlından ve ihsanından vermesiyledir. Noksanlık asıl, kemal sıfatı ise arızi bir sıfattır. Bu sebeple varlıkta asıl olarak kemal sıfatını aramak batıldır. Bu yüzden denildi ki:
“Mahiükata kemal sıfatı gözüyle bak ve onların mevcudiyetlerinde asıl olarak bulunan noksan sıfatını dikkatten kaçırma, ihtiyatlı davran.”
Eğer bir gün kemal sıfatı gerçekleşirse bu Hz. Allah’ın ihsanıdır. Yoksa asıl olan ilk hal yani noksanlık sıfatıdır. Böyle bir bakış açısıyla hatadan korunma, güzel düşünce, hüsnü zan, birlikte yaşamanın devamı ve yapılan hatalara, noksanlara aldırış etmeme, sorun yapmama durumları meydana gelir.
Cüneyd-i Bağdâdi hazretlerinin de dediği gibi dünya ile olan muamelelerde durum böyledir. O, şöyle der:
“Ben kendime öyle bir prensip edindim, bir asıl koydum ki bundan sonra ben dünyada başıma gelen şeyleri kesinlikle kötü görmem. O esas prensip de şudur. Muhakkak dünya üzüntü, gam, bela ve fitne dünyasıdır ve âlemin tamamı şerdir. Benim kötü gördüğüm, tiksinti duyduğum her şeyin beni gelip bulması da bu âlemin tabiatındandır. Eğer dunyada sevdiğim hoşlandığım bir şey beni bulursa bu bir ihsandır. Yoksa asıl olan noksanlıktır. Bu manaya Cüneyd’in kelamı bitti ve bu çok enteresandır.” Allah her şeyi daha iyi bilir.
Ahmed İbn Zerruk – İslam Tasavvufunun Temel Esasları,Gelenek yayınları,sayfa.233