612 views 4 mins 0 yorum

Sondan Sonraki

In Şiir
Ocak 06, 2024


Bunlar hep hicretten önceki şeyler yani adı konulmamış sancıların sebebi yani aramızdakiler
bu sancının bir kanısı bir gözyaşı var; o sancı ki soldurmuş mu adımızı en derin göklerden
bilmiyordum, kayboluşun, varoluşla hemhâl olduğunu, şimdi görüyorum ki her şey iç içe
buraya kadar olduğunu buraya gelince anlamıştım, gitmenin vakti gelmişti buradan da
kervandı, aştı, milattı derken, kaçıncı perdenin çekildiğini de unuttum, âlemler karıştı
hicretten sonra dediler, yaşanmış asrın en büyük saadeti, biz buna şahit yazılmadan
çokları bununla anmış güzel olanı, aslından değil asrından tanınmış hiç şaşmadan
sonra bir şey olmuş, önceyi ve sonrayı karıştırıp şimdiden ayaklarımızı uyuşturan,
hem gökle araya bulut çekip hem alelâde bir dünyayla gözlerimizi kamaştıran,
bunlarsa ne vakit başladı bilmem, bilmem vaktim takvimlerin hangisine saklı
aylardan zemheri mi yoksa İsa mı yaratıldı bilmem işrak vakti ışığı çalanları
işte hepsi bundan sonra, yani vakit karıştığından beri tren rayı bile tefrika
ben bundan sonra kaçırdım aklımı da bir seni kaçırmaya gelemez oldum
dinle, sözlerimin başka yüzü de var, ısrarın dozu zehri hiç tatmış değil
bu susuzluğa birisi ağlamış olmalı ki hâlâ ıslak serabı seyreden sahra
yıldızlar şahittir seni düşünürüm, sözlerimin ardı ardında yüzün var
gerçeği doğuran bu hengâme, adımın üstünü banknotlarla gizledi
şân sahibi olmak ne hâdde, sahibi olmadığım her şeyi aşikâr etti
kırıldı göğüs kafesi, istemeye istemeye daha uzağa yazdım düşü
sohbet etmesek de kabul, hatta yalnız iyi olduğunu bilsem yeter
ben imzamı imzanın üstüne atarken yazdığım her mısra üstüne
sen soğuk iklimde ısınmak için bizi yakmaya gelene belî deme
çünkü hasbelkader yaşadık kalmamış saadetten geriye zerre
su içre bir suya daldık kıyısındayız ne kadar kulaç atsak bile
şeyin yalnızca adı var, aldatışın koynunda aldatılan biziz
ama bilmezler kapsamaz ufkumu hoyrat kalabalık, ben
gözlerini kollarken şehirden, çiçeklerle bile değişmem
yol, ulağı kaygılandırırken her seferim sana çıkıyor
sensiz kalmanın verdiği korkunun farkında değiliz
onlar yalnızlığın haşmetli azametini düşünmese
etrafı kara aynalarla kaplayıp göğe cenk verse
karartsa da vakti, usancı kahrolmuş inançla
seni çağıran bir sesle mütemadiyen içimde
uykularımı alıp sana kaçıyorum, şimdilik
bununla yetiniyorum, vakit hâlâ erken
çünkü ne kıyam ettik yer altındakiyle
ne de herhangi bir uzatma eklendi
daraldı çeperler, deniz de karıldı,
gözlerimle tutuştuğum yıldızlar
suskun; kırklara uğramadığım
karanlık caddeler de darıldı
harflen kaçan olduysa da
son harf bitirdi alfabeyi
eski sözler harap oldu
artık her şey latinize
yirmi dokuz harfle
teyakkuza geçtim
harfiyen seninle
uzaktan başla
baştan oku
çünkü ben
her yere
seninle
gittim
ve
seninle gördüm, güzelin uzaktan bakınca da güzelliğinden bir şey kaybetmediğini.

Yakuphan Ustaoğlu

Bir yanıt bırak
You must be logged in to post a comment.