
İşittim,
beklemesin demişsin
Çağırışlarım durulunca anladım,
her seferinde ayağım kaydı
yaklaşırken göğe,
minareden sarktı boynum,
istemesem de oldu akşam
artık
ne Haşim sever akşamları
ne karanlıktır akşam
Gelseydin,
dindirirdi karanlığı gözlerin
belki nâdim olmadan yaşardım nedameti
süvariler gelirdi ve kaçardı peyotlu
Golan Tepeleri fethe kavuşur gibiydi
çarmıha gerilen pencereler kırılırdı
dile gelen solgun yaprak,
kulağımda ıslık sesi
ellerimde eskimeyen bir şiir kalırdı
Söz bir fanusun içinde
zaman hüzne ip sarkıttı
Gelmedin Süheyla,
ve şiir bitti.
Yakuphan Ustaoğlu