Uslandı sansam da o insan
İlk hicviyle yolda sınandı
Dostunu dikenle sıvar insan
Acep dikeni mızrak mı sandı?
Ahesta bir adım mı o adın?
Ya koş ısırsın toynaklarını deli kısrak
Ya yürü bu yol maksuda çıkar
Ya sürün ama cayma ille de yaklaş
Ekmek gözüme sormam; “nerede kaldın?”
Çamuru henüz tatmış değil bu kumaş
Bu kasrı sen zatussuver mi sandın?
Kuşkuda peydahladı zannı
Adına suizan dediler, duydum
Ummak.. Bu ne menem sancı?
O ciğeri yemez oldu kediler
Üstelik kurdu kutlandı
Koşmak bir tek kuşa zahmet
Göster kanadın heyhat olayım
Öyle diyordu;
“Zahmetteki lezzet!”
Ah o sineye bermutad olayım
Ama kollar bizi zulmetteki kesret
Maksuda çıkan yollarda pusu
O zulüm neydi bilirsin
Nehirle göl arasındaki farka çıkar
Bak sardı civarı o kerhî kokusu
Söyle bana kimlerle bir gibisin?
Şimdi sana ehlen ve sehlen mi demeli
Yoksa ehlen ve sehven mi?
Bir de şerrin ehveni oldu
Patik diktiker günah işlemeli;
Adını siyasi bir argüman koydular
Helezondaki hipnoz gibi kargış
Bundandır kudurdu ordular.
Bu adam bilmem kime kanmış?
Yakaza teyakkuz!
Haşhaşi bağıdır bu
Hem bu bağın niye bahçesi hoş?
Ardında güvercin yuvası yoksa
Ankebut değil, karadul ağıdır bu
Ama anlamaz,
Anlamaz çünkü boş lehçesi boş.
Taibatta kesif denge zannetme ki dikkat etmez
Ulaşır kalp dokusundaki kılcal sığına
Yahu aşk bu;
Zağarın bin dişi olsa zaptetmeye yetmez
Beyhude bakınma soldan sağına.
Mayasında büyüdür, hamurunda sır
Doğuyor bir şeyler temadiyyen
Yeni doğmuş ama avucu nasır
Orada kayalar meyve açarmış
Aşıkları orucu meyle açarmış
Billur çileler ısmarlık iaşesi halkın
Ah tütüyor dumanı bırak tütsün
O şamar yurdun yüz yıllık ütüsü.
Koşmayı mı unuttun?
Hangi kervansarayda bıraktın bunca hissi?
Astarın altında et değil kan kuruttun
Bir çelme uzanmadı mı sana şöyle kavisli?
İti köpeği neyle avuttun?
Gürültü mü bu, eko mu, akis mi?
Elbette bir kalem;
Kurumayı değil tükenmeyi ister
Kuruyuş, hareketsiz bir ayaz.
Çakırdan bir ter gibi hep aşikar
Be hey, beylerin beyi durma yaz!
Bu yol maksuda çıkar.
Sanma hedefi sırtında mühür,
Pusatı tırtıklı hançer..
Bir sedadır bu, elde sillesi gül
Menzili yürek mahallidir amma
Laf gideceği yeri kendi seçer.
Münhasır