Ana Sayfa > Articles posted by Oğuzhan Âsım GÜNEŞ
FEATURE
on Şub 27, 2025
102 views 2 mins

Bölüm -1- Bir hayli zamandır geceler uykuya düşmanBir hasm-ı celildir o ne devdir o ne küfran Galip gelemez nâmütenâhî çabalar daAlbız gibi dört bir yana sinmiş odalarda Bir gölge karanlık kuyudan korku çekerkenAçmak gözü erlik çağıdır bak henüz erken Gündüz gece çehremde müsâvîdir o uykuBin çolpa hasetten dahi kav’idir o uyku Mesrur geceden uykuyu azad […]

FEATURE
on Ara 26, 2024
134 views 16 secs

# Nice kalbe ihanettir sana sadakatimBu yersiz kehanettir vurulan nice kalbeNice kalbe darılırken ve sırıtırken hepAdını yazdım, adım yazılı nice kalbe. # Münhasır

FEATURE
on Eyl 26, 2023
466 views 3 mins

Beşiktaşlı Yahya Efendi Hazretleri’nin “Evlenme Sultan Ol Yürü” redifli gazeline bir tehzil yazdık. Ama evvela Hazret’i dinleyelim; Yahya Efendi Hazretlerinin Gazeli: Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün Alma gavgâ boşuna evlenme sultân ol yüriAğu katma aşuna evlenme sultân ol yüri Gez mücerred gözün aç olsun sana tag üsti bâgHabse salma sen seni evlenme sultân ol yüri Uyma […]

FEATURE
on Ağu 23, 2023
228 views 9 mins

Fikir mengenesinde yurt tutmuş, kahır örsünde tav olmuş, “Hubb-i Fillah, Buğd-i Fillah” (Allah için sevgi, Allah için öfke) muvazenesine mevzi kurmuş zihinlerin kaynama noktası, “medeniyet” söylencesinin neye delalet ettiğini tam manasıyla kestirememiş olmasıdır. Tarih metodolojisine bir kaşı çatık halde agah bakan o şimşek habercisi gözler, “neden?” isyanını terk edip “niçin?” tahkikatını ve merakını kuşanmıştır. Çünkü […]

FEATURE
on Ağu 9, 2023
249 views 2 mins

Sana kundak dolusu kitap getirdim Bağdat Sarayı’ndanHiçbir yol gibi hiçbir kolaylık nasip olmadı bu çetin dönüşteKoynundaki şişede kiremit tozu taşıyan kalbur cadı kervanıyla veKirli kırbaların suya dargın yanıyla yol aldımElimi değil, gözümü değil, yüreğimi ovuşturdumYani kardeşim, şeref kattım ellerime.Üstelik yorulmadan becerdim ya ben bunlarıBana gelişinden alınmış ulvi feyz ile geldim sanaBu kitapları kuzeyin barbar evlatlarından […]

FEATURE
on Ağu 2, 2023
251 views 51 secs

Biz raks-ı hurûfat-ı musarradan usandıkŞairlere memnudur o sahrâdan usandık Zahid nicedir cûş ile El-hamdü çekerkenBiz aşkla yanıp Es-sabr-u sübhâdan usandık Â’sârdaki hikmetli sözün Bürde’si düşmüşBiz hayli Mu’âllakat-u Seb’âdan usandık Laf rakkası âvâreyi baş tâcı edip deSultan-ı Sühan’dan ve de Yahyâ’dan usandık Mâşuklara burhan diye deryâları varmışBiz ehl-i kuyû ehl-i kumuz deryâdan usandık Münhâ sıra savmak […]

FEATURE
on Tem 19, 2023
261 views 2 mins

Sen yürürken ahesteKonak oldu keresteSuni altın kafesteBu yatan vücut mudur? Hasma çatık kaşındaHelal kokan aşındaOmzundaki başındaCesaret mevcut mudur? Çanakkale martındaSarıkamış sırtındaKülli Allah katındaVuruşan Davut mudur? Kurt maliki ormanınTam zamanı vurmanınKutlu Kızıl Elma’nınSınırı Beyrut mudur? Senindir bu gördüğünHem vurup hem öldüğünTürk’e savaşı düğünEyleyen barut mudur? Kanlı yatan utansınGünle batan utansınYahut Atan utansınO yüreğin put mudur? Yesevi’yle […]

FEATURE
on Tem 12, 2023
333 views 5 mins

Dudağımda hüzün bin yıllık emektirUluyan kurtlar aya haber salmışsa eğerYüreğim teyemmüme doymuş demektir. Bir başka eserken rüzgar bu akşamEle mehtap deyip de poyrazlar okşayamam. Heyhat! Bir bak cılız mıymış gönül kafesim?Efsus haramiler efsus.. döşümde yağma varNeylesem, ne desem duyulmaz ki sesimÂhım ulaşmaz dağlara, aşılmaz bu duvar. Dut yaprağında çınar gölge aramazUfkumda üç çizgilik katliam varYufka […]

FEATURE
on Tem 5, 2023
1686 views 3 mins

Seni bir isimle çağırdılarCibril’in dilindeki Uhud kadar sıfat üflediler bahşettikleri ismeOnlar mahirdir kınamakta, bilirsinKınandıkça senBir sınanmak düştü sevap hânene“Ey ahali!” diyemedin Kavmin seni dışladığında,Çopur suratlı bir adamın elindeki tırpanla tanıştımO da hasretti ayaklarınaGayız yüklü beddualarla andılar adınıToprak sürdüler yüzünePanayırlara alet ettiler endâmınıEn sert çelmeyi takanı Kâbe’ye astılarOysa içindeydin halkın ve halk dışındaydı seninCübbendeki aynaya baktılarSen […]

FEATURE
on Haz 21, 2023
290 views 20 mins

Denir ki bir gün, Hassan Sabbah bir Türk Beyi’ni Alamut’a davet eder. Hakkınca ağırlar, her bir ihtiyacını giderir. Sinsi planı çoktur Sabbah’ın. Bu mert Türk Beyi’ni yanına çekmek niyetiyle türlü hünerini ve emrindeki fedailerin muhtelif yiğitliklerini ikrar ve teşhir eder. Nihayet, Alamut’un burçlarına çıkarlar beraber. Sözü alır Sabbah; “Benim fedailerim eşi bulunmaz birer cesaret nişanıdır. […]