LATEST POST
Herkes Kendi Hayatı Binasının Mimarıdır
Herkes kendi hayatı binasının mimarıdır. Faraza sen yaptığın bir yapıyı, fena malzeme kullanarak, çürük ve hesapsız yaparsan, yaptığın binâ yıkılır, neticede seni mes’ûl ederler. İnsanların buldukları ferah, keder, cennet, cehennem, iyilik ve fenalık da hayat binasını iyi veya fena kurmuş olduklarındandır. Erdiğimiz neticenin mesûliyeti başkalarının değil, kendimizindir. Eğer biz vücûdumuz binasını çürük ahlâklar ve kötülüklerle […]
Bataklıkta Çırpınmak
Ali Rıza: “Diyelim ki işi kurduk. Kim çalışacak? O tembeller mi?”Leyla: “Tembel değiller çalışıyorlar. Ama kötü işleri var.”Ali Rıza: “Tamam tembel değiller ama salaklar.”Leyla: “Salak değiller. Yoksulluk özgüvenlerini kaybetmelerine ve salak gibi görünmelerine sebep oluyor.” (00:31:34) Leylanın Kardeşleri’nde Aile, Ataerkillik ve İsyan Alegorisi Durgun bir bataklıkta tek başına yüzen ördeğin sessizliği bir tür ölüm alıştırmasıdır. […]
Taze Sıkılmış Ölüm
yeni bir dansa kaldırıyor kelimelerdili pasak tutmuş beyin uşağını başladı başlayalı iltica ile seyahatcenazeler acil toplanma yeridir ellerinden ölüm sarkıyor ressamınbir şair aşkını şiiriyle öldürüyorberrak Türkçeyle öpüşmek varkentutulmuş nabızdan alelade fışkırıyor kuru etler ısmarlanıyor dışarıdakırık tabloda saydam görseller biri tutup biri koparıp biri yiyorne kalıyor ki neyi aramaktayım eve varmak wi-fi’ye bağlanmakmışbunu yeni günahlara karışınca […]
Ayende*
Abdurrahîm’e.. Yaşarken de kokmakta cesetlerimizBelki gri belki beyaz, karanlık da uğradıSoruversek zihnin çataklarınaTut ki yemez, yedirirZaman bizden müsaade sormadı Önceden olsa çok söz paralardımKendimi ağzımla zımparalardımİçi hep boş bir bardak ‘u’ harfiYüzüme gülen şu lâkayd ‘ü’ harfiBiz bu dîlin harflerinden değiliz Yaşarken de kokmakta cesetlerimizÖlüm bizi kendisiyle doğruladıGeçmişimiz söz konusu diyorsunKardeşimGeçen bir şey olmadı.. hâfî […]
Ahh..
Yaşamak için tek sebep olsunGüzel olsun istemek öldükten sonrayıMemnun olarak bakmak aynayaBir sabah daha ölmeden uyanmakUslu kuşlar yaparmış uslu yuvayı -Kölen oldum azat etme istememben bu sözü üç gün önce yazmış gibiyimToplasan birkaç gündür yaşıyor gibiyim Bir, üç, yedi, yirmi yedi, yirmi sekizOturz üç, kırk, kırk bir, altmış üç, doksan dokuzBunları hep kendimi biriktirir gibi […]
Bilal’e..
Yanağına yerleşmiş o parmak izi hatırına.. Yavrucuğumİsmin ne güzel seninOkşayıver ellerimi başınlaGörmediğin yerde açan tomurcukRabıtamdır en sıcak bir kanınla ÇocuğumGeçmişe hünerli bakmayı öğren kiYüreğinde oturtabilesin geçmeyeniBir film onu izlediğin kişi kadar kıymetlidirBuna inan, her sahneye inanma Hayatı filmlerden değil deBir filmi hayatınla öğrendiğin zamanIskalanmış sayılmayız hayat tarafındanSımsıkı sarıl, öpmesine izin ver yüzünüBir tüneyiş sıcacık ve […]
Çünkü
Ne sen unut ne ben sonra diyeyimNe söylesem aynı günün akşamıSenin sesinden düşledim hep biziİçli, derin, mütebessimDamlalı Aynı günün akşamıİçinden acı geçirildi ihtiyaç kelimesininFilistin’li ve Filistin’siz mahluklar olarakİkiye bölündükİyi de oldu Aynı günün akşamıSana ellerimle çizdiğim o resim var yaAraya kaçmış don gibi bırakıldıÜçer aylık sayfaların üstündeydi üstelikHiç olur mu? Aynı yağmur yağıyor hep dünden […]
Yaşamak Savaş Limanına Demirlemişse
Yaşamanın hafife alınır bir tarafının olmadığını öğrendiğimiz gün akıl-baliğ oluşumuzu takdir ettiğimiz gün olabilir. Akıl-baliğ olmak yani aklın leh ve aleyhindeki şeylere dair bir mizana dönüştüğünün ikrar edildiği güne ulaşmak. Yani teklife topyekun muhatap olmak. Gerçi fıkıh geleneğimizde akıllı olmak ve bulüğa erişmek farklı şeyler olarak ele alınır. Bir insan büluğ çağına erişmiş olsa dahi […]
Nehir
Julıo Cortazar’ın Nehir’ine Respect Her sabah olduğu gibi bu sabah da uyandın. Sanki zamanla gizli bir anlaşman varmış gibi, alarm çalmadan birkaç saniye önce gözlerini açtın. Yatağın kenarında bir süre öylece oturdun, sonra havluyu nemlendirdin ıslak yüzünle. Evin işlerine karıştın her zamanki gibi.Ev işleriyle ilgilendiğin zaman bir şeyler ters gitse, çayı koyup altını açmayı unutsan, […]