298 views 8 mins 0 yorum

Birinci Harf

In Şiir
Temmuz 01, 2023

1.
Tatlı dille anılan bir bardak,
Bardağın üstü delik,
Bardak yerçekimine bakıyor,
Yerçekimi çıplak ve çevik,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Susmaktan nasır olmuş saklambaç,
Saklanmak çelik,
Saklıyor aklından düşünü,
Düşü çatlayan bir kemik,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

İnanmaktan yapılma bir göz,
Bazen gedik,
Bazen gelmiyor içimden bunlar,
İçim, neyse buruk,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Yenice eskiyen çarık,
Çarığın dişleri çürük,
Muhtemel bunlar tedbiri lazım,
Tedbir göğsümdeki uçuk,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Lafımı unutturan düşünce,
Veda ağır gelir şimdi düş ince,
Anlaşılmak tehlikeli değil mi?
Tehlike, kendimizde iyice,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Veda ağır bir şeymiş sevmek gibi,
Yükse zaten yüksünmek,
Omzum yükünü şerefle anar,
Anmak anlamakta bir çeşit emek,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Eser, kadavra eleştiri masasında,
Sen çok üzdün yarını demek,
Kopart kendini git buralardan,
Nerede o dil nerede damak,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Yiğitler ki devirirmiş kendini,
Bak şu işe devirmişsin kendini,
Orada bir rüya burada bir söz,
Sana eşiğe oturulmaz demedim mi,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Üç yaşındaymış gibi sev yağmuru,
Kıskanınca yeryüzünden hüznünü,
Bir fotoğraf gibi gülümse durmadan,
Ötüşmüyor aynı dala konmadan,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.

Sustuğunda yağmaz deme yağmura,
Sil camını bir hatıra yazmasın,
Camdaki su gözlerinde birikmiş,
Bir çizgiyle bir gölgeye bürünmüş,
Bilmem gerçi ancak öyle olmadı.

Bir kuş varmış bahçesinde ötüşen,
Onu görmüş uzağında bir kedi,
N harfini kaçırdıkça ağzından,
Kuş orada güzel, kedi burada kedi,
Bilmem gerçi ancak öyle olmalı.
Kapı çalıyor,
Yağmur yağarken boşver bunları.

2.
Jeneriği boşver önsözü atlayalım,
Eskisi gibi olma boşver,
Bunları bilme boşver,
Bilmiyorum,
Belki anlatırım.

Belki anlaşırız bir konuda,
Haberimiz olmaz koşuşurken yan yana,
Tan vaktini harcamışız,
Soracaklar tabi bunu da,
Bilmiyorum, belki aklanırız.

Akşam oluyor,
Güneş nasıl da çekiliyor görmelisin,
Bir şeyler oluyor bana,
Ölümle aklanma hayali bazen,
Bilmiyorum, belki katlanırız.

Bunları anlatmak ne uzun olurdu,
Yalnızca hayalmiş, ne komik olurdu,
Yıllardır geliştirilen,
Gizli bir teknolojiymişim,
Bilmiyorum, belki saklanırız.

Adınla başlamalı alfabem,
Her yerde seni görmek için değil,
Hem müsveddelerde bazen,
Yerlere atılmanı da istemem,
Bilmiyorum, belki toplanırız.

Sen unut ben sonra hallederim,
Şehri yıkar enginliği yağmurların,
Saçlarını sıkı ört üşümesin,
Ellerin temiz öyle kalsın,
Bilmiyorum, belki kutlanırız.

Akşam oldu,
Tuvaldeki renkler mi yorgun,
Huzursuz bir çatlak mı üzerinde,
Bilmiyorum, belki…
Sen üzülme.

3.
Anlamını yeni öğrendiğin,
Bir kelime olurum belki,
Anlamını unuttuğun bir kelime,
Eş anlamlı bir şey bulursun,
Belki de o seni bulur.

Gidersen,
Aynı şarkı hep yeniden çalar,
Her şarkı aynı şeyi,
Belki tekrar etmem içimden,
Olsun.

Gidersen,
Kendimden bahsederim sana,
Derim ki,
“Başka yolu yoktu,
Ve aslında gitmiyorsun.

Sana ipler getirdim ucundan,
Görmedin mi nasıl da koyu gece,
Yıldızlar nasıl parlıyor uzaktan,
Görmedin mi nasıl çekişiyor millet,
Farkı neydi bulutların halktan?
Sana ipler verirdim ucundan,
Sandım ki ulanırlar,
Seni akvaryumda düşünmedim hiç,
Kafeste dersem olmaz,
Göğsümde bir tane var.

Sana toz kondurmuyor gece,
Sıkılmıyor senden yağmura refakatin,
Uzun sürer bazı kısa vedalar,
Gökyüzünde durulanmış gibi taze,
Firkatin.”
benden duymuş olma ama,
Böyle derdim.

4.
Bitmemiş,
Uyanınca geliyor durmadan,
Kaçamaklar böyle olur,
Kitaplarını bile sakla bu dünyadan,
Sana hiç güzel şeyler söylemedim mi,
Gel, onu da çıkaralım aradan:

Gölgesi damlıyor hayalin sesi yok,
Gölge yalnız bir artık değil vücuttan,
Yalnız bir artık peki aslında kim,
Bunlar ata bindiğim için olmadı,
Yeni bir kitap okuduğum için olmadı,
Artık bir vücuttan.
Farkımız ne mi artık bir vücuttan,
Mislinin farkı neyse aslından,
Bunlar lafımı unuttum diye olmadı,
Uzun metraj ağlaşalım diye olmadı,
Sahte bir imge miyiz güzelim ime,
Bunlar öğleden sonra gibi olmadı,
Karşıdan karşıya geçelim diye olmadı.
Güzel gözlü bir yaratık,
N’için güzel uzaktan?

Gözlerin bazen yağmurdan yapılmış gibi,
Bazen gece bir hece eksik gibi,
Yeni bir sayfa gelmiyor bazen,
Biz bir itminan peşindeyiz,
Farklı ölçülerde eksiğiz ve gri.

Caydırıcı bir şey tutuyorum aklımda,
Yalan değil bunlar ama aldanma,
Biz bir itminan peşindeyiz,
Üç şıkkın tâ beşindeyiz,
Bir duvar gibi eksiğiz ve gri.

Bunlar bildiğin şeyler olmalı,
Güneş zaten hiç geç doğmadı,
Ve gri.

5.
Bir harf işte dört harfli,
Akroştişi yok bakma boşuna,
Güzelim harf işte dört harfli,
Sorsak bilir çocuklar bile,
Ezberinde albabeden bir file.

Bir harf işte dört harfli,
Ona beşinci bir şey eklemedim,
Güzelim harf dört harfli,
Sorsak bilir okullar bile,
Zamanın ağıyla saklanmış bir file.

Bir harf işte öğrendim yine de,
Senden başka hatta benden bile,
Öğretene kırk yıl köle olamadım,
Anlamını o günlerde soramadım,
Güzel geliyor ama düşündükçe de,
Sorsak bilir belki her şey,
Parmağımdaki külden mürekkep bile,
Duvar dediğin kelimelerden bir file.

Rüzgar sesi, rüzgar gülü, rüzgar çakmağı,
ben neyin kapısıyım, kimin tırnağı,
Zaman sadece geçmiyor sanki,
ben neyin kapısıyım, kimin tokmağı,
Rüzgar sesi, rüzgar gülü ve çakmağı.

benden duymuş olma sakın bunları,
Yağmur yaklaşıyor zaten,
Boşver bunları.

hâfî

Bir yanıt bırak
You must be logged in to post a comment.