Birçok mezarlığı ziyaret etmiş birisi olarak refikamın vatan-ı aslîsinin mezarlığı gibi ilgimi çekeni olmadı. Belki Anadolu’nun bir çok köyünde buna şahit olan vardır, belki de bozkıra hastır bilemiyorum şu boş mezarlar.
Bizim memlekette yani Karadeniz’de mezarlar ölüler kadar taze iken biricik bozkır köyünde mezarlığa girdiğinizde yıllanmış boş mezarlar karşılıyor sizi. Hepimizin mâlumudur, bozkır türkülerinin, şiirlerinin yarısı gurbettir. Gurbet, bozkıra o kadar sirayet etmiş ki sanki mezarları bile gurbeti yaşıyor, cesedini bekliyor gibi. Bu mezarlar sadece ölümü hatırlatmıyor. Dünyada evimizde değil gurbette olduğumuzu teessürle hatırlatıyor. Şimdiye değin bir gömülme anı olarak idrak ettiğim defin hadisesi bu boş mezarlarla birlikte kavuşma anına dönüşüveriyor. Zaten ölüm de bir kavuşma değil miydi?
O boş mezarlara bakarken birisinin yanıma yaklaşıp ‘Bak bu da benim mezarım.’ dediğini tasarlıyorum da insanın evini, arabasını, torununu, evladını, gençlik fotoğrafını … göstermesine hiç mi hiç benzemiyor. Böyle bir diyaloğa maruz kalsaydım ne diyebilirdim ki? İnsanı, bildiğinin bilmediğinden daha cahil hissettirdiği anlardan birisi de bu olsa gerek .
Boş mezarlar aklıma geldikçe tasarlamadan(tasalanmadan?) kendimi alamıyorum. Mezarı hazırlayan, işi bittikten sonra yatacak olanla ne konuşuyor acaba? “Nasıl olmuş?, Olmuş mu?, Beğendiniz mi?..” Her gün onlarca kez kolaylıkla sorduğumuz ya da kolaylıkla cevapladığımız bu soruların beni bu kadar tuhaf ahvâle sokacağı aklıma gelmezdi. Ölüm, bu dünyanın kaderi olduğu kadar yabancısı..
Mezarlıktan çıkarken hayatının her anına şiirler serpiştiren ben sanki bir sırrı çözmüş gibi refikama fısıldıyorum:
“yerimi yadırgadım
yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka” (Üç Frenk Havası)
**
Boş mezar derken doğru kelimeyi seçmediğimi biliyorum. Şimdiye kadar (şehitlikler hariç) bu kadar dolu mezarlara denk geldiğimi hatırlamıyorum…
Belki biz, hatta ben
Bir nebze doldurdum o boş mezarları
Kim bilir gönül toprağımdan bir kaç avuç
Kendi bağrımı doldurmadan
Bağrımdan taşarak
Dökülülerek boş mezarlara…
Olgun VERİM