Gül Bahçesi

Haber bize geldiğinde,
Tarihini öğrendim günün,
Tuhaf bir sessizlik gibiydik,
Geçmişti içimden,
Ölüm değil ayrılık diye.

Haber bize geldiğinde,
Kendi ölümüm kadar hazırlıksız,
Büsbütün değilse de dağınık,
En kötü birimin benim sanırım,
Bu duman benden tütmediğine göre.

Haber bize geldiğinde,
Sessizlik oldu anlar gibi oldum,
Hatrımda hâtıraların,
Yetmiyor sanki yarım,
Sensizken üzülmeye bile.

Haber bize geldiğinde,
Vuslatın nişânı ölüm,
Diriden de canlı ölüm,
Kuddîse sirruhüm,
Sen üzülme.

Kuşanmış gibi hüznü,
Bayramlık giysilerle,
Haber bize geldiğinde,
Âlemde mahzun bir aksama,
Saat ikiyi on geçe.

Haber bize geldiğinde,
Döneriz dedik geldiğimiz yere,
Hakkım varsa fedâ olsun,
Gönüllerde belirmiş işaret,
Güzelliğin yayılmış üç kere.

Kalabalığına terk ettim gövdemi,
Haber bize geldiğinde bul beni,
Sel gibi bir gövdeyiz artık,
Bir müreccah gülsün artık,
Doldur sâkî himmetinden hâfîye.

Haber bize geldiğinde,
Nedâmet de benim nâdim de,
Aynı bahçede üç kere gül kokusu,
Aynı denizden üç kere pınar,
Doldur sâkî himmetinden hâfîye.

Hâtıran gül lehçen gül,
Evvelin gül bahçen gül,
…
…
Doldur sâkî himmetinden hâfiye.

hâfî